Zorla zorlayabildiğin kadar.


Zorla zorlayabildiğin kadar.

Ki zorlanma… Ben artık zorlanmıyorum mesela, Crossfit beni değiştirdi. Uyuşukluk, tembellik kalmadı bünyede. Sabah daha rahat uyanır oldum. Daha dikkatliyim, konsantreyim. Reflekslerim şahane. Zor yoruluyorum. Süperman gibi bir şey oldum diyebilirim.

2 ayda bu hale gelebildiysem, 1 yıl sonra nasıl olurum bilemiyorum. En yakın arkadaşımı bile şaşırttım geçen. Yeni aldığı koltuğu gık veya hık demeden 2 kat merdiven tırmanıp evine çıkarınca, “N’oluyo abi sana?” dedi. “Anlatılmaz yaşanır” dedim, yüzündeki şaşkın ifadeyi görünce acıdım, durumumu anlattım.

“Acayip bir spor Crossfit. En kısa sürede veya dayanabildiğin sürece belirli hareket kombinasyonlarını olabildiğince çok tekrarlıyorsun. Rutini sevmiyor. Her şey sistemli ama rastgele… Jimnastik, atletizm ve olimpik halter kaldırışları kombine ediliyor. Daha fazla kasın çalışıyor. Dayanıklılığın, esnekliğin tavan yapıyor. Alıyorsun eline halteri, başlıyorsun saymaya. Mesela… 50 cm’lik platforma tek zıplamayla kaç kez zıplayabiliyorsan zıplıyorsun. Ardından barfikse…” Ben bunları anlatırken yüzündeki şaşkınlık yerini korkuya bırakır gibi oldu. “Tabii hocalar var, kalp krizi geçirmeni önlüyorlar,” demek zorunda kaldım. Şaka bir yana, öyle.

Evde epey bir video izledim. Crossfit’in her yaş, cins ve kilodan meraklısı çok fazla… Herkes kendi ölçüleri içinde danışmanlar eşliğinde kendini aşmaya çalışıyor. Acayip de mutlu oluyorlar. Kendimden biliyorum.

“Sen hımbıl adamsın. Gel yenisiyle değiştirelim seni,” dedim. Anlamadı. “Kilo, yağ oranı veya spor geçmişine bakmıyorlar. Giden kişiye göre egzersiz planı yapıyorlar. Böylece ağaçtan kedi kurtarma, komşunun iki valizini birden uçarcasına taşıma, dengesi kaybolan sevdiceğini belinden kavrama gibi beklenmedik zamanlarda seni bekleyen faaliyetleri tak tak yapabiliyorsun.”

Diyerek son laf darbeleriyle nakavt, pardon ikna ettim arkadaşı.

POPÜLER YAZILAR